27 Mayıs 2010 Perşembe

Tribün Onurundur, Onuruna Sahip Çık

Tribününe sahip çık.
Tribüncüyüm diyorsan bu dava senin davandır.
Bu tutuklama hepimize karşı yapılmıştır.
Kardeşlerimiz tutuklandı.
Bu olaylarda tribün ve taraftara yönelik suç ve suçlu tartışması yapılamaz.

Kaldı ki tutuklamalar keyfidir.

Tribüncüler tutuklanmıştır.

Tribünün ellerine kelepçe vurulmuş,

tribüncüler demir parmaklıklar ardına gönderilmiştir.

Talebimiz kardeşlerimizin hemen ve koşulsuz
ÖZGÜRLÜKLERİNE KAVUŞMASI.
TRİBÜNE VE KARDEŞLERİNE SAHİP ÇIK.
TRİBÜN VE TRİBÜNCÜ ONURUNDUR.
ONURUNA SAHİP ÇIK.
HEMEN ŞİMDİ!

Ya Basta (Yeter Artık): Adalet İstiyoruz Hemen…

Kombine alın diyorsunuz, alıyoruz.

Her yıl çıkan formalardan alın diyorsunuz, alıyoruz.

Fenerium ürünleri tüketin diyorsunuz, tüketiyoruz.

Destek verin diyorsunuz, biz zaten hep destek tam destek diyoruz.

Karşılıksız sevgimizi ifade edebilmek için günlerce emeklerimizi seferber ediyoruz, ailemizden, sevdiklerimizden, çocuklarımızdan, gündelik yaşantımızdan çaldığımız zamanları sadece sarı-lacivert renk aşkına harcıyoruz.
Kurumsallaştık diyorsunuz, daha önce işten atmış olduğunuz anonsçunun yerine adam almadığınız için “kurumsal skandal” yaşayıp, hiçbir taraftarın katlanamayacağı “sanal şampiyonluk sevincini” bize yaşatıyorsunuz.

Bizi deplasmanda yalnız bırakmayın diyorsunuz. Evimizin, ailemizin bütçesinden kestiğimiz anormal bilet fiyatlarını ödeyerek geliyoruz. Gittiğimiz yerde emniyet güçlerinin her tür aşağılamasıyla karşılaşıyoruz. Olur bunlar diyorsunuz.

Trabzonspor maçında, hiçbir şekilde taraftardan kaynaklanmayan skandallar sonucunda olaylar çıkıyor, sarı-lacivert taraftarların payına biber gazı, cop ve aşağılama düşüyor. Sonra, yönetimimizin olayın baş aktörü emniyet güçlerine “resmi” teşekkürünü okuyoruz, “resmi” sitemizden.

Artık yeter.

Halkın takımı Fenerbahçe kimliğini, Fenerbahçe taraftarının duruşunu törpülüyorsunuz farkında mısınız?

Gözaltına alınan ve tutuklanan renktaşlarımızın oradaki 51.990 kişiden ne farkı var?

İstediğiniz transferi yapın, istediğiniz branşta şampiyonluğa oynayın, taraftarınız ile gönül bağı koparsa halkın takımı Fenerbahçe artık aynı “büyük” Fenerbahçe olur mu?

Fenerbahçe taraftarının şu an gönül bağında tutuklanan o 7 renktaşımız var.

Tutuklanan 7 renktaşımız derhal serbest bırakılmalıdır. Küfürleriyle, biber gazı ve coplarıyla olayı alevlendirenlerin görüntüleri de incelenmelidir. Esas suçlunun ortaya çıkmadığı yerde taraftar tek suçlu ilan edilemez.

Söylediklerinin tersini yapanlarla, sözünün arkasında olanlar herkes tarafından artık biliniyor.
Sadece ADALET istiyoruz.

Her şeyin farkındayız, konuşulacak günü bekliyoruz.

24 Mayıs 2010 Pazartesi

Şimşekler Play-off'ta!



sonunda benim için ve adana demir spor taraftarları için yine keskin bir dönemece geldik. bank asya 1. lig'e çıkacak 3. takımı belirleyen play-off maçları yarın başlıyor. kuralar yukarıda gördüğümüz gibi. ilk maç tki tavşanlı linyit sporla olacak. maçı kazanırsak rakibimiz; trabzon karadeniz - çorumspor maçının galibi olacak.

açıkcası bizim için şanslı bir kura gibi görünüyor. tek ümidimiz bir an önce bank asya'yı ardından da süper ligi görebilmek. bunun için buralara kadar hiçbir ek desteği olmadan, kendi gücüyle, kendi çabasıyla buralara kadar gelen takımımızı daha güçlü bir şekilde desteklemekten başka elimizden birşey gelmiyor. ama şimşeklerin ellerinden geleni fazlasıyla yapıp bizi mutlu edeceklerine inanıyoruz.

yarınki maç kanal a'dan yayınlanacak. sadece final maçı trt'den yayınlanacağı için önceki maçlar adananın yerel kanalı kanal a'dan yayınlanıyor. adana dışındaki arkadaşlar kanalın internet sitesinden akşam oynanacak maçı canlı olarak izleyebilirler: http://www.kanalahaber.net/

şimşeklerin bizi yalancı çıkarmayacağına inanarak yarın akşamı bekliyoruz heyecanla. hadi bakalım görelim sizi gençler!

23 Mayıs 2010 Pazar

Ben de buradayım!


Anti kimdir?

Kullandığım takma isim gibi bir çok şeye karşı olan birisiyim öncelikle. Bunların başında faşizm ve faşizmin bütün formları yer alıyor. Sporun, müziğin, edebiyatın, sinemanın ticarileşmesine de karşı olan birisiyim. Korsanlık günlük yaşamımızda devam ediyor.

Anti hangi takımı tutar, tribün duruşu nedir?

Fenerbahçeliyim. İki yıldır Vamos Bien'le, daha evvelinde münferit olarak tribündeyim. Holigan ve casual kültürleriyle ilgilenen bir ultra olarak tanımlayabilirim tribün duruşumu. Bu ifadelerin tanımlarını ilerleyen zamanlarda blogda görebilirsiniz. Tribündeki tavrım maç süresi bitene kadar, hatta bazen bittikten sonra bile gürültüye devam etmek, koreografi ve gürültüyle her zaman rakiplerin üstünde olmak, her zaman ayakta, her zaman terli, her zaman kendini parçalamak, atkı, davul, salkım saçak tribün, bir plastik koltuğa 6 farklı kişinin ayak uçlarının denk gelmesidir.

Anti neden istenmeyen olaylar istiyor?

Medyanın, yöneticilerin, endüstrinin istemedikleri olaylar öncelikle BİZİZ çünkü. UEFA'nın "her taraftar (değil seyirci!) kendi koltuğunda OTURSUN!" bildirileri, sırt numarasının altı üstü, şortunun sağı solu reklamlı formalar, reklam alanlarını kapattığı için kaldırılan pankartlar, 1000 kişilik deplasman tribününe girerken 1 kişiyi 10 farklı polisin araması, sessiz, şovsuz, pankartsız, koreografisiz, ve efendi tribünler istiyolarsa onlar, BİZ DE İSTENMEYENLERİ İSTİYORUZ. Meşaleyi, konfetiyi, deplasman yasaklarının her branşta kaldırılmasını, klüplerinin manipülasyonuna uğrayan taraftarların yok olmalarını, ankaradaki atlı polislerin atları tarafından taciz edilmelerini istiyoruz.

Hacı senin zaten kaç tane blogun var, burada işin ne?

Yazmanın ve paylaşmanın sınırı yoktur çünkü.

Yeri gelmişken arsız gibi bloglarımın reklamını da yapayım;
Bu deplasman otobüsünde ellerinde birayla dikilen serseriler için: http://daimitribuntitresimi.blogspot.com/
Bu da köşe başında ellerinde birayla dikilen serseriler için:


22 Mayıs 2010 Cumartesi

İSTİYORUZ!

Neden bu blog?

tribün aşkımdan. daha doğrusu muhalif/anti-fa tribünlere olan aşkımdan. açık konuşayım ben futbol taraftarından çok tribün taraftarıyım. buradan da bu aşkımı dışa vurayım, içimdeki spor ve tribünle ilgili şeyleri dökeyim dedim. aslında bir nevi belapresente.com'un spor sayfası da diyebiliriz buraya.

Eee, ne yazacaksın?

Tribünler hakkında, endüstriyel futbol denen bok hakkında, futbol-siyaset ilişkisi hakkında, arada sırada da başka spor dalları hakkında. Hiç belli olmaz ama genel konular bunlar olur sanırsam.

Hangi takımı tutuyorsun?

En başta tabi ki Mavi Şimşekler, yani Adana Demir Sporluyum. Ardından da tüm anti-fa/muhalif tribünlerin içindeyim. Bir şekilde bunlardan birindeyseniz, yanınızda beraber bağırıyorumdur.

Neden İstenmeyen Olaylar istiyorsun?

Çünkü şu endüstriyel futbol düzeninde istenenler bizim mal tv izleyicileri gibi tribüne geçip öküzlemesine beklememiz ve hiçbişey yapmayan salt futbol taraftarı insanlar olmamız. Bu yüzden de tribünlerde istenmeyenleri ben istiyorum. Politik pankartları istiyorum, tribünde faşistler süpürülsün istiyorum... istiyorum da istiyorum anlayacağınız :)

Neyse hazırsanız başlayalım...

NOT: Eğer bloga yazmak vs isterseniz farklı yollar olacak. Tek seferlik yazmak istiyorsanız altında geçmesini istediğiniz lakabınızla veya isminizle beraber bela@punk-art.net ' e mail atın. Yada sürekli yazar olmak istiyorsanız da burdan yorum bırakın yada malime blogger kullanıcı adınızı veya üye olan mail adresinizi yollayın. Politik futbol taraftarlarının hepsine açık bir sayfa burası.